Obezite, genel olarak vücutta artmış yağ kitlesi şeklinde tanımlanmaktadır. Obezitenin en yaygın nedeni, vücuda alınan enerjinin yakılan enerjiden daha fazla olmasıdır. Çocuklarda genellikle enerji alımının daha yüksek olmasının dışında hem metabolik hem de hormonal nedenlere bağlı olarak gelişen şişmanlık nadir olarak görülmektedir. Çocukluk çağında şişman olan bireylerin yaklaşık %40'ından fazlasının yetişkinlik döneminde obez olacağı bilimsel bulgularla kanıtlanmıştır.

Çocukluk çağı obezitesi, aslında kronik bir rahatsızlıktır ve sürekli mücadele gerektirir. Obezite, özellikle günümüzde bütün dünyada ve ülkemizde hızla artış gösteren bir hastalık haline gelmiştir.

Çocukluk çağı obezite oranlarına dair çeşitli araştırmalar yapılmıştır. Ankara, İzmir ve İstanbul'da yaşayan 12-13 yaş grubu arasındaki 1044 çocuk üzerinde yapılan bir çalışmada, bu çocukların %12'sinin zayıf, %12'sinin fazla kilolu ve %2'sinin obez olduğu tespit edilmiştir. Büyük şehirlerde sosyoekonomik durumu yüksek bölgelerde yaşayan 3 ile 17 yaş arasındaki çocuk grubuna yapılan araştırmada, çocukluk çağı obezitesi %14,7 oranında kız çocuklarında, %18,7 oranında ise erkek çocuklarında görülmüştür.

Özellikle 10-12 yaş erkek çocuk grubunda bulunanların yaklaşık %34,4'ünün obezite çağında yüksek risk taşıyan çocuklar olarak tespit edilmiştir. Çocukluk çağı obezite riski her 3 çocuktan 1'inde görülmektedir. Yapılan çalışmalar sonucunda obezite riski çocukluk çağında önemli bir tehdit oluşturmaktadır. Özellikle obez olan çocukların üçte biri ergenlik ve yetişkinlik dönemini obez olarak geçirmektedir.

Çocukluk çağı obezitesinin teşhisinin yapılmasının ardından, erken dönemlerde tedaviye başlanması ve düzenli olarak çocuğun takip edilmesi halinde olumlu sonuçlar alınabilmektedir. Eğer çocuğunuz obezite riski altındaysa, ileri yaşamlarında bu hastalık ile savaşmamaları için mutlaka erken tedaviye başlanmalıdır.

Çocukluk çağı obezitesinin nedenleri arasında şunlar bulunmaktadır:

Çocukluk çağı obezitesinin önlenmesi için şu önlemler alınabilir: