Günümüzde kilo sorunu neredeyse herkesin ortak problemi hâline gelmiştir. Bu nedenle çeşitli diyet türleri ortaya çıkmıştır. Çorba diyeti de bu diyetlerden biridir. Uzmanlar, tek tip beslenmenin vücuda zarar verebileceğini belirtmektedir. Tek tip beslenme, diyet sonrasında verilen kiloların geri alınmasına neden olabilir. Yeterli ve dengeli beslenme, insan sağlığının temelini oluşturur. Bu nedenle, ara öğünlerde bile farklı beslenme çeşitlerinin tercih edilmesi önemlidir. Kişinin günlük alması gereken bir kalori değeri vardır. Bu kalori değeri, karbonhidrat, yağ ve proteinlerden oluşur. Az miktarda karbonhidrat ve yağ tüketimi, vücudun sağlıklı çalışmasına yardımcı olur. Metabolizma hızının düzenli olması, her diyette olduğu gibi çorba diyetinde de oldukça önemlidir. Örneğin, yüksek oranda protein tüketimi böbreklere zarar verebilir. Fazla miktarda hayvansal gıda tüketimi, kolesterol ve trigliserit düzeylerini artırır. Yalnızca çorba gibi sıvı gıdalar tüketmek, bağırsakların fazla çalışmasına neden olduğu için bağırsak florasını bozabilir ve sindirim sistemine zarar verebilir. Sebze ve meyve diyetlerinde ise kas kayıpları görülebilir ve lif tüketiminin fazla olmasından dolayı sindirim sistemi sorunları yaşanabilir. Tüm bu sorunlar, metabolizma hızının yavaşlamasına neden olabilir.

Çorba diyeti, belirli meyveler, kuru yemişler, proteinler ve yağlarla çeşitlendirilmiştir. Bu sayede kişi, uzun süre aç kalmadan ve metabolizma hızını bozmadan kilo verebilir.

Herkesin vücut direnci ve yapısı farklı olduğu için diyet boyunca kaybedilen kilo miktarında farklılıklar gözlenebilir. Kurallara uyulduğu takdirde ortalama olarak 7 günde 3-4 kilo kaybı yaşanabilir. Çorba diyetinde su tüketimi, toksinlerin vücuttan atılması için oldukça önemlidir. Günlük su tüketimi 2 litre ve üzeri olmalıdır. Ayrıca, çorba diyetinde zor hazmedilen veya gaz yapan sebzelerin tüketilmemesi gerekir. Çorba tüketimi ağırlıklı olacağı için vücutta şişkinlik yaratabilir. Tuz tüketimi minimum düzeyde olmalıdır. Baharat tüketimi ise damak zevkine göre ayarlanabilir. Yeşil çay başta olmak üzere karışık bitki çayları tüketilebilir. Bu, yaşanabilecek gaz sorununa da çözüm olacaktır. Öğlen yemeğinde mutlaka protein ağırlıklı beslenilmelidir.

Kuru soğan ve sarımsaklar kabukları soyularak doğranır. Geniş bir tencereye zeytinyağı konularak kısık ateşte kavrulmaya başlanır. Daha sonra salça ilave edilir. Salça kavrulduktan sonra yaklaşık 4 su bardağı su ilave edilir. Lahana yıkandıktan sonra rahat haşlanabilmesi için ince ince doğranır. Lahananın kokusunu ve tadını bastırmak için mutlaka dereotu veya maydanoz kullanımı yapılmalıdır. Yarımşar demet her ikisinden de kullanılabilir. Su kaynayınca tencere içerisine ilave edilir. Kırmızı mercimek ve bulgur yıkandıktan sonra tencereye ilave edilir. Çok az tuz ve baharat ilavesi yapılarak diyet çorba kaynamaya bırakılır. Tüm sebzeler yumuşadıktan sonra mikserden geçirilir.

Üç öğün çorba ve yeşil çay.

Sabah: Çorba ve yeşil çay
Öğlen: Çorba ve ızgara tavuk yanında yoğurt
Akşam: Haşlanmış 2 küçük patates ve çorba
Ara öğünlerde: 5'er iç badem

Üç öğün istenilen kadar çorba ve yulaf karışımlı yoğurt
Ara öğünlerde: 4 adet ceviz

Sabah: Domates, salatalık, 1 adet haşlanmış yumurta ve yeşil çay ile ufak bir kase çorba
Öğlen: Çorba ve yoğurt
Akşam: 1 kase çorba ve tavuk haşlama

Üç öğün çorba ve yeşil çay.
Ara öğünlerde: 5'er iç badem

Sabah: Çorba ve yeşil çay
Öğlen: Izgarada pişmiş 200 gram kırmızı et ve ufak bir kase lahana çorbası
Akşam: 1 kase haşlanmış sossuz makarna ve 1 kase çorba

Sabah: Domates, salatalık, lor peyniri, 1 adet haşlanmış yumurta ve yeşil çay ile ufak bir kase çorba
Öğlen: Izgara tavuk yanında yoğurt ve çorba
Akşam: Haşlanmış 2 küçük patates ve çorba