Hızlı kilo verdiren diyet, Halk arasında şok diyetler olarak bilinir. Bayanların yaz tatil ya da düğün öncesi başvurduğu diyetlerden bir tanesidir. Herkesin alması gereken günlük kalori miktarı bulunur. Bu tür diyetlerde bu kalori miktarının altına düşülerek sağlıksız beslenme yapılır. Düşük kalorili karbonhidrattan yoksun beslenme her zaman vitamin ve mineralden de uzaktır. Kişinin günlük alması gereken belirli bir karbonhidrat ve yağ dengesi vardır. O nedenle hiçbir Uzman ya da diyetisyen hastasına hızlı kilo verdiren diyet önermez.

Diyet uzun süreli periyotlarda sağlıklı kilo verme yöntemidir. Kısa sürede verilen kilolar diyet sonrası fazlasıyla geri alınmaktadır. Hızlı kilo verdiren diyet yapan kişi tartıya çıktığında kilo verme illüzyonunu yaşar. Çünkü glikojen depolarının kullanılmaya başlamasıyla birlikte vücutta su kaybı yaşanır. Yapılan bilimsel araştırmalar ile 1 gram glikojen karşılığında 3 gram su kaybedildiği ispatlanmıştır. Kilo vermenin temel amacı vücuttaki yağ hücrelerinden kilo vererek bu hücrelerin azalmasıdır. Hızlı kilo verdiren diyet sadece vücut depoladığı enerji kaynaklarını kullanırken sadece su kaybetmiştir.

Bunun yanı sıra pek çok sağlık sorununu da beraberinde getirebiliyor. Sindirim sistemi sorunları başta olmak üzere kabızlık, bağ arısı ve eklem ağrısı gibi sorunlarla karşılaşılmaktadır. Hızlı kilo verdiren diyet sonrası normal beslenmeye geçiş yapıldığında karaciğer büyük bir eforla depolarını yenilemeye çalışır. Bu tür diyetleri uygulamayı alışkanlık haline getirmiş bir kişide zamanla karaciğer yağlanması sorunu ile karşılaşılabilir.

Hızlı kilo verdiren diyet uygulamasında metabolizma hızı yavaşlamaya başlar. Yavaşlayan metabolizma nedeniyle kilo verebilmek için daha da az kalori alınması gereken bir kısır döngüye girilir. Vücut ihtiyaç duyduğu enerji miktarı azaldığında koruma moduna geçer ve kendini yavaşlatır. Diyet sona erse de metabolizma hızının kendini toparlaması uzun zaman alır. Bu da verilen kiloların geri alınması anlamına gelir. Fazla kilo almanın ikinci nedeni ise iştahın artmasıdır. Uzmanlar bu durumu tokluk hissini veren ve iştahımızı kontrol eden leptin ve peptid YY hormonlarının seviyesi düşer ve açlık hormonu olarak bilinen gh'lerin hormonu artar şeklinde açıklamaktadır. Ayrıca kişinin vücut kitle indeksine bakıldığında diyete başlamadan önceki yağ oranından daha fazla yağa sahip olduğu fark edilecektir. Yağ oranı arttıkça da vücuttaki kas kütlesi azalacaktır. Hızlı kilo verdiren diyet sonrası verilen kiloların geri alımı kandaki glikozun hücrelere taşınmasını zorlaştıracak ve ortaya insülin direnci çıkacaktır. İnsülin direnci diyabetin en temel nedenidir.

Bu tip diyetlerin fiziksel olduğu kadar kişide bıraktığı ruhsal etkileri de vardır. Aşırı halsizlik, sinirlilik ve stres hali en sık görülen ruhsal bozukluklar arasında yer alır. Stres vücuttaki yağlanmanın baş düşmanıdır. Stres halinde hormonlar yağın vücutta daha fazla depolanmasına yardımcı olur.

Verilecek olan kilo kişinin metabolizma hızınıza, yaşınıza ve fiziksel aktivite durumunu göre değişkenlik gösterebilir. Ancak kişinin ideal kilosunu koruması için günlük alması gereken kalori miktarı ortalama olarak kadınlarda 2000 ve erkeklerde 2500'dür. Bu kalorinin altında hazırlanan beslenme programları kişide kilo kaybı başlatır. Ancak kalori miktarının alt limitleri de vardır. Bu alt limitlerin altında beslenme programları kişide salık problemlerine yol açar. Alt limit kalori alımı ortalama olarak kadınlarda 1200-1400 ve erkeklerde 1600-1800'dür.

Hızlı kilo verdiren diyet oldukça kısıtlayıcı bir diyettir. Kişinin diyet yapması sadece kalori azaltması olarak anlaşılmamalıdır. Sağlıklı diyet, kalorinin hangi gıdalardan alındığının bilinmesi ve ona göre beslenilmesinden ileri gelir. Daha çok yeşil renkli sebze ve şeker oranı düşük meyve yemek, tam tahıllı gıdalara yönelmek, tuzu ve şekeri azaltmak, protein alımını artırmak (Süt, peynir, yumurta, et, balık, tavuk) ve hazır gıdalardan uzak durarak bunun yerine organik beslenmeye yönelmek sağlıklı kilo vermeye başlamak için oldukça önemlidir.