{ "title": "Mikrobiyota ve Obezite", "image": "https://www.diyetler.gen.tr/images/Mikrobiyota-Ve-Obezite-27118.jpg", "date": "19.01.2024 10:53:19", "author": "Serhat Seven", "article": [ { "article": "Obezite ve Mikrobiyota, Obezite son yıllarda hem gelişen hem de gelişmekte olan ülkelerde çarpıcı bir şekilde artmıştır. Dünya Sağlık Örgütü'nün verileri göre 2008 yılında 200 milyon erkek ve 300 milyon kadın obez olarak belirlenmiştir. Bu sayılar 1980 yılına göre, yetişkinlerde iki, çocuklarda ise üç kat artmıştır. Yapılan araştırmalar, obezitedeki artışın sebebinin sadece beslenme ve genetik faktörlerle ilişkili olmadığını ortaya çıkarmıştır. Etkili olan diğer faktörün, bağırsaklarda yerleşmiş bulunan bakteriler olduğunu ortaya koymuştur. Bu bakteri topluluklarına o bölgenin mikrobiyotası denilmektedir. Bağırsaklarımızdaki mikrobiyota ise yaklaşık olarak 2 kilogram ağırlığındadır. Yani bağırsaklarımızda 2 kilo bakteri yaşıyor! Bir diğer deyimle, bağırsaklarımızda 100 trilyon bakteri hücresi bulunmaktadır.

Obezite ve Mikrobiyota Arasındaki İlişki Nasıldır?

Obezlerin bağırsaklarında, sindirilemeyen lifleri ve karbonhidratları parçalayan bakteriler daha fazla miktarda bulunmaktadır. Dolayısıyla obez kişiler sindirilen liflerden %15 daha fazla kalori elde ederler. Örneğin, normal bir öğünde obez kişi 750 kalori alırken, sağlıklı bir kişide bu 500 kaloriye düşmektedir.

Yapılan bir araştırmada, bazı bakteri türleri sadece obezlerde bulunurken, bazı türlerin ise obezlerde düşük seviyede bulunduğu ortaya konmuştur. Ayrıca obezlerin bağırsaklarında daha az çeşit bakteri olduğu görülmüştür. Bağırsak mikrobiyotası, beslenme alışkanlıklarımıza göre geçici veya daimî olarak değişebilir. Bağırsak mikrobiyotası değişikliklere uyum sağlayabilir ancak bazı durumlarda bozulabilir ve buna 'disbiyosiz' denir. Disbiyosiz ise bağırsak rahatsızlıkları, obezite ve diyabet ilişkilendirilir.

Özetle, bağırsak mikrobiyotası genetik ve çevresel faktörlerle oluşsa da beslenme alışkanlıklarımız ile değişip dengesi bozularak obeziteye sebep olabiliyor. Beslenme alışkanlığımızın sağlıklı olması ve antibiyotik kullanımının akılcı olması, bağırsak mikrobiyotamızın dengede olmasını, dolayısıyla sağlıklı olmamızı sağlayacaktır.
" } ] }